Yeşil doğası, mavi deniziyle, eşsiz yaylalarının güzelliğiyle Karadeniz’in incisi, fındığın merkezi Giresun ve orada Kuzalan şelalesi ile Mavi Göle gidelim.
Yolu Karadeniz’e düşenlerin mutlaka gezip görmesi gereken bir şehir. İster deniz sevdalısı olun, ister doğada yürüyüş meraklısı. Tüm isteklerinizi karşılayabilecek bir şehir. İnsanlarının samimiyeti sayesinde kendinizi zaten evinizde hissedeceksiniz. Bu yazımızda Giresun’un gezilecek yerleri hakkında bilgiler paylaşıyoruz. Ama, önce biraz Giresun’un tarihinden bahsedelim.
Giresun Tarihçesi
Giresun, Miletos kolonisi olarak kurulmuş bir şehirdir. İsmi Yunancada “Kerasus”dur.
1397 yılında Türkmen beyi Emir Oğlu Süleyman Bey tarafından fethedilmiştir ve böylelikle Türklerin yurdu olmaya başlamıştır ve ismi Vilayed-i Çepni olmuştur. Türkmen boylarından olan Çepnilerin buraya Horasan’dan geldiği düşünülmektedir. Türkiye’de birçok il düşman işgalinden kurtuluşunu kutlar, bu Giresun için geçerli değildir.
Giresun merkezi, Türk yurdu olduğu tarihten sonra düşman işgali görmemiştir.
Giresun İsmi Nerden Gelir?
Eski Türklerde adı “Vilayed-i Çepni olsa da günümüzde Giresun olarak bilinir. İsminin kökeni hakkında birkaç rivayet vardır.
Bunlardan birincisi; Yunanca adı olan “kerasus” sözcüğünden geldiğidir. Rivayet o ki, Keresus’ta bol miktarda kiraz yetişirmiş, Kerasus ismi de oradan gelirmiş. Hata kirazın Türkiye’ye Kerasus’dan yayıldığı rivayet edilir.
İkinci rivayet ise coğrafi yapısıyla alakalıdır. Giresun denize doğru uzanan bir yarımada üzerine kurulmuştur, ve şekil olarak boynuzu andırır. Bu nedenden ötürü Yunan dilinde boynuz anlamında olan “keras” sözcüğünden geldiğidir.
Üçüncü rivayet ise Spartaküs isyanına dayanır. Rivayet o ki; Spartacus isyanını Romalı General Kerasus bastırmıştır ve generale atfen ismi şehre verilmiştir.
Giresun’da Gezilecek Yerler
Kuzalan şelalesi
Giresun Kuzalan şelalesi, tam bir doğal güzellik, görsel şölen. 60 farklı familyaya ait 129 bitki, 36 familyaya mensup 105 kuş türü barındıran, 4 bin 82 dönüm alana sahip olan tabiat parkıyla, piknik severlerin hizmetine sunulmuştur. Kuzalan tabiat parkı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce 2013 yılında tabiat parkı olarak halkın hizmetine sunulmuştur. Burada aklınız karışabilir, “şelaleden bahsederken nerden tabiat parkına geçtik” diyebilirsiniz. Tabiat parkı şelalelerin başladığı yere kurulmuş piknik alanıdır. Şelaleler Dereli yolu üzerinden oldukça net görünür, bir çok kişi sadece yol kenarında şelale manzarası ile yetinir fakat, tabiat parkının da ayrı bir güzelliği vardır. Parkın içine girildiği zaman şelalenin yanına ulaşma imkanınız da olur.
Orman içinde olan travertenlerin güzelliğine hayran kalmanız konusunda sizi şimdiden uyaralım. Bu traverterlerin en büyük özelliği ABD’deki Yellowstone Ulusal Parkı’ndan sonra dünyanın orman içinde traverter barınan 2. büyük tabiat parkı olmasıdır. Fakat tabiat parkına girmek için biraz yol kat etmemiz gerekir. Karadeniz’in eşsiz doğası adeta burada toplanmış durumda. Parkın içinde birçok bitki ve ağaç bulunmakta. Özellikle ilk bahar aylarında çiçek açan ağaç ve bitkiler adeta gelin misali misafirlerini karşılamakta. Yine sonbaharda dökülen sarı, kırmızı, yeşil yapraklar doğa sevenleri kendine hayran bırakmakta.
Kuzalan şelalesi yol kenarında tüm ihtişamıyla aksada tabiat parkına ulşamak için biraz yol gitmek gerekiyor. Tabiat parkına araçla gitmek mümkün, fakat uyarmadan geçmeyelim arabayla en az 40 dakika çıkmanız gerekiyor. Ayrıca yolunda köy yolu olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Arabayla gitmek isteyenler mavi gölün hemen yanında , barajı andıran elektrik santralinde olan köprüden geçerek kuzalan tabiat parkına çıkabilirler. Yol boyunca Karadenizin eşsiz manzarasının tadını çıkaracaklarını hatırlatalım.
Kuzalan Tabiat Parkı
Kuzalan tabiat parkına yaya olarak da çıkmak mümkün. Ancak uzun bir yürüyüş olacağını şimdiden belirtelim. Yolun uzun olması sizi caydırmasın inanın yürüyerek tabiat parkına çıkarak, parkın tüm güzelliklerinden faydalanacaksınız.
Kuzalan şelalesini gördükten sonra yol kenarında ufak bir tesis göreceksiniz. Araçlarınızı buraya park ederek yürüyüş yolundan parkı gezebilirsiniz. Parkın yol kenarından, yukarıya kadar olan yürüyüş mesafesi 1 kilometre. Ormanın içinden yürüyerek mesire alanına çıkılıyor. Orman dememiz sizi korkutmasın, çok güzel yürüyüş yolu mevcut. Ayrıca, piknik yapmak isteyenler için kamelyalar, seyir terasları ve susayanlar için doğal çeşmeler mevcut.
Yürüyüşe başladıktan 500 metre sonra tabiat ormanın içinde olan mağarayı göreceksiniz. Yine yol boyunca şelalenin eşsiz güzelliği size eşlik edecek, Ayrıca şelaleye ulaşma şansınızda var. Şelale diyoruz ama aslında 3 tane ayrı şelale var. Bu şelaleler yol boyunca dere olarak size eşlik edecek. Yolun 600 metresini bitirdikten sonra sizi 1. şelale karşılayacak. Hemen yanında olan kamelya size dinlenme fırsatı da sunacak. Ayrıca , burada “saf şimşir meşereleri” yani şimşir ağaçları yine sizi karşılayacak. Yolun devamında , derenin yarattığı gölcükler, güzel bir köprü karşınıza çıkacak. Fotoğraf çekmeyi sevenler için eşsiz manzaralar çıkacak karşılarına.
Kuzalan Tabiat Parkı
Evet yol uzun ve biraz yorucu, fakat tavsiyemiz vazgeçmeden mesire alanına kadar çıkmanız. Çünkü yol boyunca bir çok güzellik var. Yola devam etmeye karar verirseniz 700. metrede sizi “subaşı ormanı karşılayacak”. Ardından, 800. metre de 2. şelaleyi göreceksiniz. Şelale suyunun geçtiği yerlerde ki renk farkı dikkatinizi mutlaka çekecek. Beyaz olan zeminin nedeni şelale suyunun demir ve kükürt içermesinden kaynaklandığını belirtelim. Zaten mesire alanına ulaştığınızda maden suyunun gözüne de ulaşabilirsiniz.
Neyse biz yola devam edelim, zaten yukarı çıkmaya az kaldı. 900. metreye ulaştığınızda tarihi ahşap değirmen ve seyir terası sizi karşılayacak. Seyir terasında Karadeniz doğasının eşsiz güzelliğinin tadını çıkarabilirsiniz. z ilerde yani 950. metre de 3. şelaleyi göreceksiniz. Patika yol nihayet bitti, araba yoluna çıktınız. Gördüğünüz beyaz travertenler aklınızı bulandırmasın, pamukkale de değilsiniz hala kuzalan tabiat parkındasınız. Araba yolunu takip ederek mesire alanına ulaşabilirsiniz. Mesire alanında piknik yapmak için masalar, mangal yerleri, tuvalet, mescit, çocuk parkı mevcut. Daha önce dediğimiz gibi maden suyunun gözü de buradan çıkıyor. Oturma yerlerinin olduğu alandan merdivenler sayesinde maden suyuna ulaşabilirsiniz. Evet, biraz yorucu bir yolculuk ama inan göreceğiniz güzellikler buna değiyor.
Kısa bir uyarı!
Kuzalan tabiat parkını orman içinden yürüyerek gezmeyi düşünüyorsanız ayakkabınız mutlaka buna uygun olsun. Mesire alanına çıkıldığında restoran, kafe tarzı yerler yok (en azından biz gezdiğimizde yoktu:) Kendin pişir tarzı bir alan. Bu nedenle yanınızda atıştırmalık birşeyler fena olmaz. Yol boyunca su derdiniz olmaz, yolda çeşmeler mevcut ayrıca şelalenin suyu da rahatlıkla içilebilir.
Karadeniz’in havası malum, yanınızda yağmurluk tarzı bir kıyafet hiç fena olmaz.
Tabiat parkında rahatlıkla kamp yapılabilir, bunun için sadece kamp malzemelerinin olması yeterlidir. Yine bisiklet sporu yapanlar içinde oldukça elverişlidir. Doğa yürüyüşünü zaten anlattık:::)
Mavigöl
Giresun merkez tarafından gelenler önce kuzalan şelalesini görecekler, ardından yaklaşık 1 kilometre sonra mavi gölün eşsiz güzelliğiyle karşılaşacaklar. Hemen arabayı yol kenarına veya otoparka park ederek mavi gölü ziyaret edebilirsiniz. Otoparktan sonra 4 dakika yürüyüş yolu var. Büyüklü küçüklü 3 tane turkuaz mavisi göl. Gölün içine girmek tehlikeli ve yasak, ancak seyir teraslarında manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Kuzalan tabiat parkı ve mavi göl etrafında kafeler ve balık restoranları bulunmakta. Buralarda oturarak yiyecek içecek ihtiyacını giderebilirsiniz. Ayrıca, kuzalan tabiat parkına araçla çıkmak isteyenler de buradan çıkması gerekir. Kuzalan şelalesi de, suyun içinde olan demir ve kükürt minerallerinin fazla olması nedeniyle eşsiz bir güzelliğe sahip olmuştur. Mavi gölün bir özelliği de Karadeniz bölgesinde dere olarak akan tek sodalı göl olmasıdır. Adeta doğal havuz olan mavi göl, doğa severler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir. Özellikle hafta sonu yoğunluğun çok daha fazla olduğunu belirtmekte fayda var.
Kuzalan Tabiat Parkı ve Mavigöl’e Nasıl Gidilir?
Adres:
Şebinkarahisar yolu, Pınarlar Köyü/ Dereli/ Giresun
Giresun merkezden sanayi tarafına giderken sanayiyi geçtikten 1 kilometre sonra sağ tarafta (Giresun/Merkezden 5 km sonra) Dereli yolu girişinden (Şebinkarahisar/Sivas yolu) 45 kilometre uzaklıkta. Dereli şehir merkezinden ise 20 kilometre uzaklıkta.
Giresun/Merkezden 50 kilometre ve 1 saat süren sıkıntısız biraz virajlı bir yol.
Kulakkaya (Yavuzkemal) Yaylası
Buraya kadar gelmişken kulakkaya yaylasını ziyaret etmeden olmaz. Mavigöl’den yaklaşık olarak 13 kilometre sonra, 20 dakikalık mesafede olan bu yayla, yazın ziyaretçi akınına uğramakta. Yeşilin olağanüstü güzelliği, çam ağaçlarının ferahlığı sizi içine alacak.
İster piknik yapın, top oynayın, koşturun, horon tepin, halay çekin. Alan herşeye müsait. Doğayla baş başa kalmak isteyenler için bulunmaz nimet. Kulakkaya merekzden hemen 5 dakika mesafede olan “alçakbel” mesire alanı da piknik için oldukça müsait bir yer. Kendi etinizi alarak, mangal yapabileceğiniz gibi, Kulakkaya merkezde ve Alçakbel mesire alanında olan kasaplarda da yemek yiyebilirsiniz. Kasapların salaş görünüşü sizi aldatmasın. Kasaplarda satılan kuzular, yaylalarda yetişen dağ kekiği gibi bitkiler sayeside oldukça lezzetlidir. Belki de ünlü et restaurantlarına rakip lezzette kuzu eti tadabilirsiniz. Ayrıca, mangallık etinizi de alabilirsiniz.
Belki size garip gelecek ama, ekmeği de buradan almanızı tavsiye ederiz. Havasından mı, suyundan mı? Bilinmez, ama ekmekleri de ayrı bir lezzetli.
Çaldağ Zirve
“Dağ da ne işimiz var?” Demeyin. Manzara mükemmel. Neredeyse Ordu, Giresun arası ayaklar altında. Hele bir de hava da bulut yoksa saatlerce izlenecek bir manzara var.
Kulakkaya (Yavuzkemal) yaylasından yaklaşık olarak 9 kilometre, 23 dakika mesafede olan Çaldağ, gezip görmeye değecek bir yer.
Gezi planınıza yaylaları gezmek var ise yanınıza mutlaka uzun kollu kıyafetler alın. Karadeniz yaylalarında gün içinde iki mevsim yaşamak çok sıradan bir durum. Güneş altında kavrulurken, birden kış soğu kendini gösterebilir.
Yayla gezilerinde dikkat edilmesi gereken başka bir noktada şudur;
Yaylaya çıkana kadar yol boyunca bol bol mola verilmelidir. Mümkünse yol kenarında olan sulardan içilmelidir. Böylelikle birden yüksek rakıma çıkmış olunmaz ve temiz hava rahatsız etmez. Yayla yolu boyunca karşınıza kasaplar çıkabileceği gibi balık restoranları da mevcuttur. İsteyen kırmızı et, isteyen beyaz et tüketebilir. İkisi de inanılmaz lezzetlidir. Yayla merkezlerinde satılan peynirler, çökelekler, mevsimine göre mantarlar, tereyağı, pestil, dut kurusu gibi ürünler oldukça revaçtadır. Ayrıca yayla topraklarında yetişen patates, pancar ( lahana), marul, hatta havuç da satılan diğer ürünler arasında yer alır. Yine Karadeniz, Giresun’a has olan mantar tuzlamasını da bulabilirsiniz.
Biz bu yazımızda sadece kuzalan, Mavigöl ve yaylalardan bahsettik. Bunların yanında Giresun Kalesi, sahil, Bektaş Yaylası, Kümbet Yaylası, Paşakonağı yaylası,Karagöl gibi bir sürü gezilecek görülecek yeri vardır. Yine Karadeniz’in tek adası olan Giresun adası turlarına katılarak adanın içi gezilebilir.
Giresun’da Ne Yenir?
Giresun’a gelipte pide yemek olmaz. Yine, yöresel yemek olan pancar çorbası, tereyağlı köy ekmeği veya mısır ekmeği, kırmızı benekli alabalık, kuzu ızgara veya köfte, Giresun kadayıf tatlısı tadılması gereken lezzetlerdir. Ayrıcai yukarda da bahsettiğimiz gibi ekmeği, özellikle pidesi ( burada her zaman ramazan pidesi bulunur), susamsız simidi, fındıklı Giresun pastası, fındıktan yapılan ama adı “acı badem” kurabiyesi olan kurabiye tadılması gereken lezzetlerdir. Bunun yanında İnişdibi maden suyu ve Fatsu da Giresun’dan çıkar.
