Hatice Altuğ Kimdir

1978 yılında Burdur’un Karamalı ilçesinde doğan Hatice Altuğ soru sormayı seven bir çocuktu. Üniversiteye geçtiğinde ilk tercihi Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü’ne tam burs alarak eğitimine başladı. 2000 yılında Bilkent’ten derece ile mezun olduğunda Stanford Üniversitesinden tam burs alarak ‘Uygulamalı Fizik’ Bölümünde doktoraya başladı. Doktora yaparken lazer sistemleri ve optik aletler üzerine çalışmasını yürüttü. 2004 yılında Optical Switch (Optik Anahtarlar) isimli çalışması Hatice Altuğ’a Silikon Vadisi Birincilik Ödülü getirdi. 2005 yılında lazer üzerine yaptığı çalışmada Research Excellence Reward (Mükemmel Araştırma Ödülü) aldı. Lazerin hızını 100 kat arttırmayı başardı ve dünyaca ünlü bilim dergisi olan Nature Physics kapak oldu.

Stanford eğitimini tamamlayınca Boston Üniversitesine geçti. 2010 yılında Amerikan Ulusal Bilim Vakfı’nın (National Science Foundation) düzenlediği “ Başkanlık Erken Kariyer Ödülü “‘ nün sahibi oldu. Yaptığı çalışmalar ile vücutta hastalık taşıyan virüsleri tespit eden portatif ve maliyeti düşük bir cihaz geliştirdi. İnsanların günlük hayatında bile virüs olup olmadığını tespit edebileceği ve cep telefonu büyüklüğünde olan alet ile 2011 yılında Popular Science Dergisi’ndeki “Yılın En Başarılı 10 Genç Bilim İnsanı” listesine girmiş oldu. Hatice Altuğ’un bir başka buluşu da tel zımbanın az büyüğü olan bir Medikal Çip. Bu çip ile insan vücudundaki proteinler tespit edilebiliyor. Optik Laboratuvar olarak adlandırılan bu cihaz ile kan örneği üzerinde 170 bin farklı molekülü hızlıca tespit edebilmektedir.

Bilim İnsanı Prof. Hatice Altuğ’dan Büyük Başarı: Sepsis Hastalığı Dakikalar İçinde Tespit Edilebilecek

Hatice Altuğ İsviçre’de Ecole Polytechnique Federale de Lausanne’de (EPFL) adını taşıyan laboratuvarında ekibi ile birlikte yaptığı çalışmada Sepsis Hastalığı’nın tanısını birkaç dakika içinde konulmasını sağlayan yeni bir teknoloji geliştirdi. Deneme aşamalarının başarılı şekilde sonuçladığını söyleyen Prof. Hatice Altuğ “ Bu hastalığın erken teşhisi sayesinde milyonlarca insanın hayatı kurtulabilecek. ” dedi.

Sepsis hastalığında vücudun enfeksiyona karşı gösterdiği kontrolsüz ve abartılı yanıt ile kendi doku ve organlarına zarar vermesi ile başlayan bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan ve erken tanı konulup tedavi edilmediğinde ölüm ile sonuçlanan sepsis hastalığının erken teşhisinde büyük rol oynuyor.

Sepsis Hastalığı’nın hızlı yayıldığını ve müdahale edilmesi gereken ölümcül bir hastalık olduğunu anlatan Prof. Hatice Altuğ “ Bu hastalık bir anda oluşuyor ve çok hızlı müdahale gerekiyor. Sepsis olduğunu anlamazsanız antibiyotik verilemiyor. Verilemeyen antibiyotik ile her saat başı ölüm oranı yüzde 10 artıyor. iki üç saat içinde hastanın yaşama şansı yüzde 50’lere düşüyor. Dakikalar çok önemli. Ama laboratuvar testleri 2- 3 gün içinde sonuçlanıyor ve hasta için önemli bir zaman kaybediliyor. Bunu önlemek için bu teknolojiyi geliştirdik. Ürettiğimiz teknoloji testlerine göre 2- 3 dakika için de ulaşılmasını sağlıyor. Küçük olduğu için de her yere taşınabiliyor ” dedi.

Sonuçlar Başarılı

Test aşamalarını yaptıklarını dile getiren Prof. Hatice Altuğ “ Biz bu aleti geliştirdik ve bunu hastanede insanlar üzerinden alınan örneklerde test ettik. İlk aşamada başarıya geçilen bir prototip oluşturduk. Şu anda henüz ürün haline gelmedi. Doktorlardan ve yatırımcılardan büyük ilgi gördü. Doktorlar hastayı kurtarmak için önemli olduğunu düşünüyor. Yakın zamanda umarım bunu normal ürün olarak göreceğiz ” dedi.

Kanser İçin de Çalışıyorlar

Prof. Hatice Altuğ laboratuvarında ışık ve nano teknolojisini birleştirerek yeni nesil sağlık araçları oluşturduklarını ve geleceğin teknolojisini geliştirdiklerini belirtti. “ Ünlü bilim kurgu dizisi olan Star Trek’tekine benzer aletler oluşturarak insanların teknoloji sayesinde daha kısa bir şekilde sonuçlara ulaşabilmelerini sağlamayı istiyoruz. Yapacağımız küçük fonksiyonel araçlar ile bunun mümkün olduğunu gördük. Amacım insanın hayat kalitesini arttırmak. Kanser de kişiye özel teşhis için aletler geliştirmekteyiz. Parkinson, alzheimer ve demans hastalıkları için de erken teşhis çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. ”